3 Ekim 2016 Pazartesi

Schindler'in Listesi (Schindler Ark #8) - Thomas Keneally

Kitap Adı: Schindler'in Listesi

Kitap YazarıThomas Keneally
YayıneviEphesus
Sayfa Sayısı: 543


Thomas Keneally tarafından kaleme alınan ve ilk defa 1982 yılında Schindler 'in Gemisi olarak yayınlanan kitap Booker Ödülü kazanmış.  Steven Spielberg tarafından 1993 yılında sinemaya Schindler 'in Listesi olarak uyarlanmış , daha sonra bu isimle yayımlanmış. Gerçek kişi ve olaylara dayansa da kurgu olarak sınıflandırılıyor. 

Oskar Schindler zengin bir fabrikatördür ve en önemlisi de Alman'dır. İkinci Dünya Savaşı 'nın karanlık günlerinde Nazi işkence kamplarına doğan umut ışığıdır. Polonya 'da zulüm gören Yahudileri kurtarmak için elinden geleni ardına koymaz. Bu uğurda SS yetkililerine, kendi hayatı pahasına adeta kafa tutar. Bazen büyük riskler alarak,  elindeki avucundakini harcayarak bir avuç insan için mücadele eder. 

Oskar 'ın mücadelesini okurken , asıl yüreğinizi burkacak olan zulüm gören,aşağılanan insanların çektikleri... Çocukların yaşadıkları... Mutlaka okuyun.



*Giriş bölümünden.


... Himmler 'in, Emsatzgruppen (Harekât Birlikleri) için yaptığı konuşmada söylediği gibi, her Almanın hayatı boyunca Yahudi bir arkadaşı olmuştur. O dönemde bütün parti üyeleri, '' Yahudiler yok edilecek,'' demekte bir sakınca görmezlerdi. ''Yahudilerin kökünü kurutacağız. Bunun üstesinden geleceğiz.'' Fakat kendileri de dahil, seksen milyon Alman'dan her birinin en az bir tane değerli Yahudi dostu olduğunu göz ardı ederlerdi. ''Elbette Yahudiler domuzdur, ama benimki birinci sınıf bir Yahudi'dir.''



... Baba Herr Schindler'in dediğine göre kader, sonu olmayan bir halat değildi. Kader bir parça elastikten ibaretti. Ne kadar büyük bir hızla ilerlersen, o kadar şiddetle geri teperdin.




...Krakowlu Yahudilerin birçoğu bir bildiri yaylımına tabi tutulacaklarını öngörmüşlerdi. Yaşamlarının aksayacağını, köylerdeki Yahudilerin şehre getirilerek kömür madenlerinde çalışmaya zorlanacağını, aydınların pancar eşelemek için köylere gönderileceğini biliyorlardı. Bir süre için, tıpkı Tursk 'taki bir SS topçu birliğinin insanları bütün gün köprü yapımında çalıştırmaya zorlaması ve günün sonunda onları köy sinagoguna götürerek öldürmesi gibi,  aralıklı bir şekilde devam edecek katliamların yaşanacağını da biliyorlardı. Bu tür aralıklı katliamların ardı arkası kesilmeyecekti.




... İnsanlığın en karanlık çağını yaşıyorlardı. 




... Oskar tuhaf ve ilginç bir şey söyledi. '' Kilisenin bu gibi zamanlarda insanlara,'' dedi, ''cennetteki babamızın ufacık bir serçenin ölümünü bile önemsediğini söylemeleri epey zor olmalı.'' Herr Schindler, insan yaşamının bir paket sigaradan daha değersiz olduğu böyle bir dönemde, papazlık yapmanın korkunç bir şey olacağını düşünüyordu. Stern de ona katıldığını belirtti, fakat konuşmanın gidişatına uygun bir biçimde, Herr Schindler'in biraz önce İncil'den alıntıladığı bölümün Talmud'daki karşılığını nakletmekten geri kalmadı. '' Her kim bir hayat kurtarırsa, bütün dünyayı kurtarmış sayılır.''



... Artık taşrada bir Yahudi çocuğunu tutmak neredeyse imkansız olmuştu. SS'i bir kenara bırakın; belediye yetkilileri bile herhangi bir Yahudi'yi ele veren Polonya vatandaşlarına 500 zlotiden başlayan ödüller vaat ediyordu. Artık komşularınıza bile güvenemiyordunuz. 




... Tüfeklerin sağır edici gürültüsü konuşmaları bölüyor ve umutları yok ediyordu. Kurbanların akrabalarının feryatlarına rağmen yine de, afallamış veya çaresizce  hayatta kalmaya yoğunlaşmış olan bazıları, duvarın dibindeki ceset yığınından bihaber gibi davranıyorlardı. Ölü Yahudiler meydana getirilen kamyonlara yüklendiğinde, geride kalanlar kendilerini bekleyen gelecekten konuşmaya devam ediyorlardı.



... Gerçek şu ki, Emalia'da yaşayan hiç kimse fazla iş yükü, dayak veya açlıktan ölmemiştir. Oysa I. G. Farben tesisinde çalışan 35000 kişinin 25000'i, iş yükünün fazlalığı nedeniyle hayata veda etmiştir.




... Rebecca 'nın, Kumandan'ın hizmetini gördüğü süre içinde Amon işini hatalı yaptığı gerekçesiyle ayakkabılarını boyayan çocuğu vurmuş, Poldek Deresiewicz adlı, on beş yaşındaki emir erini köpeklerinden birinin pirelendiği gerekçesiyle bürosundaki halkalı cıvatalara asmış, ona danışmadan Herr Bosch'a  birer at ile drozka verdiği için hizmetkarı Lisiek'i idam etmişti.  Yibe de sevimli yetim haftada iki kez o salonangiriyor ve tüm soğukkanlılığıyla o canavarın elini tutuyordu.





... Pemper bazı hayret verici gizli belgeler okumuştu. Bu belgelerden biri, kadınların kırbaçlanmasıyla ilgiliydi. Kamp kumandanlarına bu cezanın en etkili şekilde verilmesi gerektiği hatırlatılıyordu. SS mensuplarını bu işle görevlendirmek alçaltıcı bir hareket olacaktı, bu nedenle Çek kadınları Slovak  kadınları tarafından, Slovaklar ise Çekler tarafından kırbaçlanacaktı. Ruslar ve Polonyalılar da aynı amaçla sopayla dövüleceklerdi. Kumandanlar diğer milli ve kültürel farklılardan yararlanma konusunda hayal güçlerini kullanacaklardı.



... Ortada bir  Schindler listesi vardı ve listeye girmek dünyadaki her şeye bedeldi.



... Oskar 'ın listesinin kronolojisine dair bir belirsizlik daha vardır. Bu belirsizlik listenin var olup olmamasıyla ilgili değildir, çünkü listenin bir kopyası hala Yad Vashem arşivlerinde durmaktadır. Oskar ve Titsch 'in son anda akıllarına gelen isimleri resmi listenin sonuna ekledikleri konusunda da herhangi bir belirsizlik yoktur. Listedeki isimlerin doğruluğu kesindir. ancak o zamanın şartları daha sonra bazı efsaneler doğurmuştur. Buradaki asıl sorun kesin bir şekilde hatırlanan listenin tam da bu yüzden bulanıklaşmasıdır. Bu liste iyiliğin ta kendisidir. bu liste yaşamdır. O kağıt parçasının dört bir yanı uçurumdur.




... Yıllar sonra o sıradaki kadınlardan biri hatırladığı o güzel sabahı Alman televizyonculara anlatmaya çalışırken şöyle demiştir : '' O bizim babamızdı. O bizim annemizdi. O bizim tek dinimizdi. Schindler bizi asla yarı yolda bırakmadı.''




... Kapılar nihayet açıldığında karşılaştıkları manzarayı betimlemek zordur. Her bir vagonun orta kısmında, donmuş cesetlerden oluşan birer piramit vardı ve csetlerin uzuvları çılgınca eğilip bükülmüştü. Hala hayatta olan yaklaşık yüz kişi korkunç bir şekilde kokuyorlardı ve kemiklerini güç bela örten ciltleri soğuktan kavrulmuştu. Daha sonra yapılacak muayenede hiçbirinin 35 kilogramdan daha fazla gelmediği ortaya çıkacaktı.





... Jereth son derece ısrarcıydı ve bir zamanlar Krakowlu bir dişçinin yanında çalışmış olan bir mahkumdan köprüyü çıkarmasını istedi. Licht altın köprüyü erittti ve 8 Mayıs günü öğle vakti geldiğinde yaptığı yüzüğün içine İbranice bir cümle yazmaya başladı. Bu cümle Stern 'in 1939 yılının Ekim ayında Buchheister 'ın ön bürosunda Oskar'a  söylediği bir Talmud cümlesiydi. '' Her kim bir hayat kurtarırsa, bütün dünyayı kurtarmış sayılır.''




... Regina oğluna kavuştu ama Plaszow ve Auschwitz 'in darağaçlarında gördüğü onca şeyden sonra oğlunu hiçbir oyun parkına götüremedi, çünkü Richard ne zaman bir salıncak görse histeri krizine giriyordu.




... Tramwayda yolculuk ederken, diğer yolcuların kafalarının üzerindeki duvarlardaki posterleri okuyordu: Tıraş bıçağı reklamları, Polonyalı eşkıyaları barındıran kişiler hakkındaki yeni Wawel bildirileri, '' YAHUDİ = BİT = TİFÜS'' sloganının altında resmedilen Polonyalı bir bakirenin, gölgesi şeytanı andıran kemer burunlu bir Yahudi 'ye yemek verirken resmedildiği bir poster. '' YAHUDİLERE YARDIM EDEN, ŞEYTANA YARDIM EDER.'' Bakkalların ön camlarında, böreklerin içine sıçan eti koyan, süte su katan, poğaçaların içine sürahi dolusu bir döken, kirli ayaklarıyla hamur yoğuran Yahudilerin resmedildiği posterler yer alıyordu.





... Schindler 'in kaynaklarından öğrendiği üzere, Belzec 'teki odalar Hamburg 'dan bir mühendislik şirketi ve Oranienburg'daki SS mühendislerinin gözetimi altında o senenin mart ayında tamamlanmıştı. Bachner 'in ifadelerine bakılırsa günde 3000 kişiyi öldürme kapasitesine sahiplerdi. Eski üsul ceset imha yöntemi yeni öldürme metodunun hızına yetişemediğinde kullanılacak olan krematoryumun inşası da tamamlanmak üzereydi.




Kitap Puanım : 5/5

Çok güzel!

2 Ekim 2016 Pazar

Bulut Atlası (Cloud Atlas #7) - David Mitchell

Kitap Adı: Bulut Atlası

Kitap YazarıDavid Mitchell
YayıneviDoğan Kitap
Sayfa Sayısı: 640


Kitap, altı farklı hikayeden oluşuyor. Bu hikayelerin her biri farklı bir türe ait. Hikayelerin kitapta yer alış sırası ise 1-2-3-4-5-6-5-4-3-2-1 şeklinde. Bir hikaye yarıda kesiliyor ve bir sonraki hikayeye geçiliyor, sonradan geri dönüş yaparak, hikayenin kalanını da okumuş oluyoruz.



İlk hikayemiz, Adam Ewing'in Pasifik Güncesi. 1850'li yıllarda geçiyor. Bu bölüm, günce tarzıyla yazılmış, adından da anlaşılabileceği üzere. Ewing bir noter. Gemisi de Hintlilerin yaşadığı bir adada şimdilik demir almış durumda. Bu adada Dr. Henry Goose ile tanışıyor. Ewing'in hikayesi; yardım ettiği bir Moriori yerlisi ve Dr.Goose'un hastalığını tedavi etmeye çalışması ile devam ediyor. -of, hasta olan Ewing ama cümledeki bozukluğu nasıl gidereceğimi bulamadım, affedin.

İkinci hikayemiz Zedelghem'den Mektuplar. 1930'lu yıllarda geçiyor. Bu bölüm, Robert Frobisher'in Rufus Sixsmith'e yazdığı mektuplardan oluşuyor. Frobisher bir müzik dehası, ancak baba evinden ve okulundan kovulmuş. Paraya ihtiyacı var. Aklına bir fikir geliyor Frobisher'in, sakat ve yarı kör olan, kalem tutmaktan aciz, hastalığı sebebiyle yıllardır beste yapamayan, ünlü bestekâr Vyvyan Arys'in katibi olmak için, taa adamın evine, Belçika'ya gidiyor. İlk gittiğinde istediği gibi karşılanmıyor, ancak sonradan işleri rayına oturuyor.

Üçüncü hikayemiz Yarım Hayatlar-İlk Luisa Rey Gizemi. Bu hikaye kısa kısa bölümlerden oluşuyor ve siyasi polisiye türünde yazılmış. 1970'lerde geçiyor. Rufus Sixsmith, Swanneke Adası'nda yakında faaliyete başlayacak olan atom enerjisi projesinin denetçi bilim adamlarından. Bu projenin, dünyaya çok büyük bir zarar vereceğinin farkında. Bu duruma tek karşı çıkan kendisi, çünkü diğer denetçi bilim adamları o ya da bu şekilde susmaya ikna edilmiş. E, madem Sixsmith ikna edilemiyor, ortadan kaldırılması gerekiyor. Ama bundan önce Sixsmith, bildiklerini az da olsa gazeteci Luisa Rey'e çıtlatmayı başarıyor. Daha sonra Luisa Rey, bu işin peşine düşüyor.

Dördüncü hikayemiz Timothy Cavendish'in Dehşetli Çilesi. Anı türünde yazılmış. 2000'lerde geçiyor. Timothy Cavendish bir editör. Bir gün bir ödül gecesindeyken, Cavendish'in yanına editörlüğünü yaptığı Dermot Hoggins yaklaşıyor, Felix Finch'in de bu gece burada olduğunu söylüyor. Hoggins'in yazmış olduğu kitabı yerden yere vuran bir eleştiri yazmış olan Felix Finch. Hoggins tutuyor Finch'i yakasından, sonra balkondan aşağı atıyor. Bu olaydan sonra, Hoggins'in kitabının satışlarında patlama yaşanıyor. Bir süre sonra Hoggins'in kardeşleri, Cavendish'i parayı söğüşlemekle suçlamaya geliyor ve ertesi güne kadar elli bin dolar getirmesini istiyorlar. Cavendish dehşete düşüyor, eski borçları ödediği için o kadar para yok elinde. Kardeşi sayesinde, ortalık durulana kadar saklanabileceği Aurora Evi'ne gidiyor. Bir otel olduğunu sanarak kayıt yaptırıyor, ancak ertesi gün orasının bir huzurevi olduğunu öğreniyor. Oradan çıkmasına imkan yok. Hadi geçmiş olsun Cavendish.

Beşinci hikayemiz Sonmi-451'in Niyazı. Söyleşi türünde yazılmış, bir bilim-kurgu öyküsü. 2100'lerde geçiyor. Sonmi-451 bir klon. Klonların köleleştirildiği, korpokrasi temelli bir dünyada yaşıyor. Kendisi garsonluk yapıyor. Klonların temel içeceği olan Sabun, onların zihinlerini de temizliyor-onları bilinçsiz kılıyor diyebiliriz-. Ne var ki bir şekilde Sonmi-451 ve arkadaşı Yoona-939 bilince kavuşuyor. Sonmi-451 yaptıkları-ve ona yardım edenler sayesinde- insanların toplum düzenine eleştirel bir gözle bakabilmesini sağlayan bir öncü oluyor.

Altınci hikaye Sloosha Geçidi ve Sooraki Her Bi' Şey. Bu da anı türünde. Cavendish anısını yazmış, bu hikayenin kahramanı olan Zachary ise anlatıyor, tek fark bu. Bu hikayede biraz da fantastik ögeler var. 2300'lerde geçiyor. Düşüş denen felaket sonrası, dünya mahvolmuş, insanlar ilk çağlara dönmüş. Zachary'nin adasına bazen Öngörülüler geliyor, hala elinde medeniyete, teknolojiye ve ve bilime ait şeyler bulunduran insanlar bunlar. Bir Öngörülü kadını, altı ay boyunca bu adada kalmak ve adadakilerin kültürünü öğrenmek istiyor. Bunun karşılığında Öngörülüler, adalılarla bir sonraki takaslarında çok daha cömert davranacak. Bu Öngörülü kadın da, Zachary ve ailesinin evine konuk oluyor. Sonra olaylar gelişiyor, gelişiyor



Kitap Puanım : 5/5

Çok güzel!